NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i. punç, meşrubat. punch bowl içinde punç yapılan büyük kap. punch glass punç kadehi.
i. İngiliz kukla oyununda karısı ile daima kavga eden Karagöz'e benzer bodur ve kambur adam. Punch and Judy show İngiltere'de bir nevi kukla oyunu. pleased as Punch çok memnun.
f., i. yumruklamak, muşta ile vurmak; i. yumruk, muşta; (argo) kuvvet, enerji. punching bag boksörlerin antrenman yapması için şişirilmiş torba. punch line bir hikâyenin son ve en mühim cümlesi.
i., f. zımba, delgi, matkap, ıstampa; f. zımbalamak, ıstampa ile basmak; biz ile delmek. center punch delik açılacak yerleri işaret eden zımba.
i. şarap fıçısı; İng. 318 litrelik şarap ölçüsü.
i. çatı direği; zımba; mermer kesmeciliğinde kullanılan alet.
i. palyaço, soytarı; bodur ve şişman kimse.
Alışveriş Sepetiniz