NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f. korumak, muhafaza etmek, saklamak, himaye etmek; ikt. yabancı mallara yüksek gümrük koymak suretiyle yerli malları korumak. protecting s. koruyan, himaye eden.
i. koruma, muhafaza, himaye; sığınacak yer, korunacak yer, barınak; serbest seyahat vesikası; ikt. ithalat üzerine gümrük koyarak yerli malları koruma; A.B.D., (argo) rüşvetle elde edilen güvenlik. protectionism i. yüksek gümrük koymak suretiyle yerli sanayii koruma siyaseti. protectionist i. bu siyaset taraftarı.
s. koruyucu, himaye edici; savunucu. protectively z. himaye edercesine. protectiveness i. himayecilik, himaye temayülü.
i. hami olan kimse, koruyucu kimse; kral vekili. protectorship i. hamilik; kral vekilliği. protectress i. hami kadın.
i. hamilik; bir hükümetin daha kuvvetli bir hükümet tarafından kontrol ve idaresi; başka devletin idaresinde bulunan devlet.
Alışveriş Sepetiniz