NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., f., s. düzyazı, nesir; sıkıcı söz veya yazı; f. nesir yazmak; can sıkıcı şekilde konuşmak veya yazmak; s. nesir şeklinde yazılmış; can sıkıcı, alelade.
f. bitirmeye çalışmak, ilerletmek, ileri götürmek; huk. aleyhine dava açmak, kanuni yollarla elde etmeye çalışmak, kanuni takipte bulunmak. prosecuting at torney savcı, müddeiumumi.
i. takibat; bitirmeye çalışma, ileri götürme; huk. dava; davacı.
i. davacı; savcı. public prosecutor savcı, müddeiumumi.
i., f. din değiştiren kimse; f. dininden çevirmek. proselytism i. başkalarını kendi dinine sokmaya çalışma; mühtedilik. proselytize f. kendi dinine çevirmek.
Alışveriş Sepetiniz