NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i. söz, vaat, taahhüt,vaat edilen şey;ümit verici şey. breach of promise cayma, sözünden dönme; özellikle evlenme vaadini tutmayış. express promise kesin söz. implied promise ima edilen vaat, zımni vaat. keep a promise sözünü tutmak.
f. söz vermek, vaat etmek; göstermek; ümit vermek, taahhüt etmek, temin etmek. Promised Land Filistin; vaat edilmiş toprak; cennet, saadet yeri. It promises to be a fine day. Hava iyi olacağa benziyor.
i., huk. kendisine bir şey vaat edilen kimse.
Alışveriş Sepetiniz