NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f. (-ded,- ding) i. dürtmek; üvendire ile dürtmek; tahrik etmek, kışkırtmak; i. üvendire ile dürtme; hatırlatıcı şey.
s., i. müsrif, savurgan tutumsuz; çok bol; i. müsrif kimse. prodigal son hayatı ciddiye almayan kimse, mirasyedi kimse. prodigally z. müsrifçe; cömertçe.
i. israf; bolluk; eli açıklık, aşırı cömertlik.
s. çok büyük, iri, kocaman; şaşılacak, müthiş. prodigiously z. çok büyük olarak; müthiş surette. prodigiousness i. büyüklük, irilik; harikuladelik.
i. dahi; mucize, harika; olağanüstü şey.
s., tıb. ilk belirtiye ait.
i., tıb. hastalığın ilk belirtisi, prodrom.
i. mahsul, ürün, hasılat; zerzevat, sebze.
f. meydana getirmek; vermek, mahsul vermek; göstermek, meydana koymak, ortaya çıkarmak; doğurmak; yapmak, üretmek, imal etmek; uzatmak; sonuç çıkarmak; sahneye koymak.
i. müstahsil, üretici, fabrikatör; hasıl eden kimse, meydana getiren kimse; sin. yapımcı, prodüktör; karbon monoksit gazının istihsal olunduğu ocak. producer goods hammadde, üretim maddeleri.
i. ürün, mahsul, hasılat; sonuç, netice; mat. çarpım.
i. imal, üretim, istihsal; ürün; eser; sahneye koyma; uzantı (çizgi); huk. ibraz.
s. verimli, bereketli, mümbit; yaratıcı. productive of meydana getirici. productively z. verimli surette.
i. verimlilik.
Alışveriş Sepetiniz