NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
kıs. probable, probably, problem.
i., fels. olasıcılık, probabilizm.
i. olasılık, ihtimal; muhtemel şey. in all probability her ihtimale göre. What are the probabilities? Tahminler nedir?
s. olasılı, muhtemel. It is more than probable... Büyük bir ihtimalle... probably z. belki de, galiba.
i., tıb. boğaza kaçan bir şeyi çıkarmaya mahsus cerrah mili.
s., i., f. onaylama yetkisine ait; i. vasiyetnamenin resmen onaylanması; f. vasiyetnameyi resmen onaylatmak. probate court veraset mahkemesi. probate duty bir nevi veraset vergisi.
i., huk. hafif bir suçtan dolayı gözaltına alınma; (memuru) deneme süresi; gözaltı; kanıtlama; huk. vasiyetnamenin onaylanması. probation officer hafif suçluyu gözaltında bulunduran memur. probational, probationary s. deneme ile ilgili.
i. gözaltında olan hafif suçlu; deneme devresinde olan kimse.
s. denemeye ait.
f., i. araştırmak, incelemek; sonda ile yoklamak, sondaj yapmak; i. cerrah mili, sonda; A.B.D. araştırma; insansız uzay roketi.
i. doğruluk, dürüstlük.
i., s. sorun, mesele; mat. problem; s. problemli. problem child problem çocuk. problem play bir sorunu işleyen oyun, tezli piyes.
s. şüpheli.
Lat. halkın yararına.
s., zool. hortumlu memelilere ait; hayvan hortumuna ait; hortumlu.
i., zool. hortum, fil hortumu; böceklerde hortum; (şaka) burun.
Alışveriş Sepetiniz