NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

plat ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: plat
Bulunan Sonuç: 21

plat

i., f. (-ted, -ting) eski küçük toprak parçası arsa; plan, çap; f., (eski) şehir planı çizmek .

plat

i., f. saç örgüsü; f. saç örmek

plate

f. madenle kaplamak; zırh levhalarla kaplamak; matb. galvano klişe yapmak; baskı ile cila1amak (kağıt) .

plate

i. tabak; sahan; bir tabakdolusu şey; madeni levha; altın veya gümüş sofra takımı; kupa, şilt; maden baskı kalıbı; dişçi damak, takma diş, protez; mim. duvar tabanlığı; zırh levhası; böyle levhalardan yapılmış zırh; cam negatif; fotoğraf klişesi; (beysbol) kale işareti olan levha. plate glass dökme cam. gold plate altın kaplı madeni eşya. plateful i. bir tabak dolusu.

plateau

i. (çoğ.- teaus,- teaux) plato, yüksek düzlük, yayla; psik. bir kimsenin öğrenim süresi içinde hiç ilerleme kaydetmediği dönem; birkaç katlı sini takımı.

plated

s.kaplanmış; iki yüzü değişik dokunmuş.

platelet

i. plhtılaşmaya yardımcı olan kan elemanı, trombosit.

platen

i. matbaa makinasının baskı yapan levhası; daktilo makinasının silindiri.

plater

i. kaplamacı; maden levhaları yapan veya kaplayan işçi; (spor) ikinci sınıf yarış atı.

platform

i. platform, yüksekçe yer, kürsü; peron; tramvay sahanlığı; bir siyasi partinin resmen kabul ettiği prensipler, parti programı; plan, tasarı. platform car açık yük vagonu.

plating

i. madeni levha kaplama, kaplamacıllk.

platinotype

i. Işığm platin tuzları üzerindeki etkisi ile çekilen fotoğraf; böyle fotoğraf çekme işlemi.

platinum

i., kim. platin. platinum black kim. platinden çıkanlan siyah bir toz. platinum blond platine veya beyaza yakın sarı saçlı (kimse). platinum metals tabii ve kimyasal özellikleri platine benzeyen birkaç maden.

platitude

i. soğuk laf, yavan söz; adilik, bayağılık, tatsızlık. platitudinize f. tatsız laflar söylemek. platitudinous s. souk laftan ibaret.

plato

i. Eflatun, Plato.

platonic

s. Eflatun veya felsefesine ait, Platonik. platonic love saf aşk, manevi aşk, platonik sevgi. platonic relationship samimi arkadaşlık, içli dışlı olma.

platonism

i. Eflatun'un felsefesi, Eflatunculuk; Eflatun'dan kalma deyim. Platonist i. Eflatun felsefesi taraftarı. Platonize f. Eflatun felsefesini taklit etmek; bu felsefeye uydurmak; idealleştirmek.

platoon

i. askeri müfreze; takım.

platter

i., A.B.D. düz ve büyük tabak; k.dili plak.

platypus

i. Avustralya'ya mahsus bir hayvan, ornitorenk, zool. Ornithorhyn chus anatinus .

platyrrhine

s. delikleri birbirinden uzak ve geniş burunlu.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL