NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

pit ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: pit
Bulunan Sonuç: 31

pit

f. (-ted, -ting) çukura yerleştirmek; çukurlaştırmak; ufak çukurlarla doldurmak; dövüş meydanına çıkarmak (horoz); bir birine karşı kışkırtmak; çekirdeklerini çıkarmak; tıb. geçici olarak çukurlaşmak. pit one against another birbiriyle mücadeleye sokmak, kapıştırmak .

pit

i. şeftali gibi etli meyvaların çekirdeği.

pit

i. çukur; hendek şeklinde tuzak; cehennem; horoz dövüştürülen yer; anat. koltuk altı gibi çukur yer, koltuk altı; çiçek bozuğu gibi ciltte kalan küçük çukur; düz bir satıh üzerindeki girinti veya çukur; İng. tiyatroda parter ile orkestra arasındaki yerler; A.B.D. borsada bölüm. pit viper çıngıraklıyılan. clay- pit kil yatağı. gravel pit çakıltaşı yatağı.

pitapat , pittypat pat

z., i., f. birbirini takip eden vuruşlarla; i. hafif hafif çarpma; f. hafif hafif çarpmak.

pitch

i., f. zift, kara sakız; bazı ağaçlardan çıkan çamsakızına benzer bir madde; f. ziftlemek, ziftle kaplamak. pitch pine çıra; çıralı çam as black as pitch simsiyah, zift gibi.

pitch

f. atmak, flrlatmak; kurmak (çadır); müz. tam perdesini vermek; düşmek, birdenbire düşmek; den. baş kıç vurmak (gemi); ( beysbol) atıcı vazifesini görmek; karar vermek; sendelemek; aşağıya meyletmek. pitch in k.dili beraber çalışmak; girişmek. pitch into üstüne saldırmak, atılmak. pitch on rasgele seçmek. pitch woo (argo) sevişmek. pitched battle meydan savaşı.

pitch

i. alçalma veya yükselme açısı; en üst veya alt derece; (vida) adım; atım, atış; atılan şey; den. geminin baş kıç vurması; meyil, eğim; müz. perde; işportacının tezgâh yeri; A.B.D., k.dili satış taktiği. pitch accent dilb. ses tonu ile vurgulama. pitch pipe müz. ses perdesini gösteren düdük, akort düdüğü. absolute pitch müz. bir sesi tam istenilen perdede söyleme veya kulaktan anlama kabiliyeti. sales pitch malı methederek yapılan satış reklâmı standard. pitch müz., A.B.D. A perdesi için saniyede 440 çevirim .

pitchandtoss

i. yazı tura atma oyunu.

pitchblack

s. simsiyah.

pitchblende

i. uranyum ve radyumlu maden cevheri.

pitchdark

s. zifiri karanlık.

pitcher

i., A.B.D. testi, surahi, ibrik; maşrapa; bot. ibrik şeklinde yaprak. pitcher plant bot. yaprakları ibrik şeklinde olan bitki. Little pitchers have big ears. Ço- cukların kulağı delik olur.

pitcher

i., (beysbol) topu atan oyuncu; bir cins golf sopası. pitcher's mound (beysbol) atıcının durduğu tümsek yer.

pitchfork

i., f. saman tırmğı; f. saman tırmığı ile savurmak.

pitchman

i.,( argo) seyyar satıcı, işportacı.

pitchstone

i. gevrek ve camsı volkanik kaya.

pitchy

s. zift gibi; karanlık, kasvetli, kara. pitchiness i. ziftli oluş; karanlık.

piteous

s. merhamet uyandıran, acınacak halde olan, hazin.

pitfall

i. gizli tehlike veya güçlük; tuzak.

pith

i., f. yumuşak ve süngerimsi doku; bot. birtakım ağaçlarda gövde veya dalın içindeki yumuşak öz; zool. kuş tüyünün yumuşak özü; kemik iliği; öz, cevher kuvvet, ruh; f. hayvanı omuriliğini kesmek suretiyle öldürmek; omuriliği veya beyni tahrip etmek; bitkinin sapından yumuşak özü çıkarmak. pith helmet mantara benzer maddeden yapılmış güneş şapkası, kolonyel şapka.

pithecanthropus

i. evrim teorisinde insanla maymun arasında olduğu farzolunan insan.

pithy

s. özlü, özü çok; kuvvetli, etkileyici, tesirli, az ve öz. pithily z. kuvvetle, etkileyici olarak. pithiness i. kuvvet, etkileyici oluş, tesir.

pitiable

s. acınacak halde olan, merhamet uyandıran, acıklı. pitiably z. acınacak halde.

pitiful

s. merhamet uyandıran, acınacak halde olan; değersiz, aşağılık. pitifully z. merhamet uyandırarak. pitifulness i. acınacak hal.

pitiless

s. merhametsiz, taş yürekli, kalpsiz. pitilessly z. merhametsizce. pitilessness i. merhametsizlik.

pitman

i. maden ocağı işçisi; krank mili.

piton

i. dağcılıkta kullanılan madeni mıh, piton.

pittance

i. az miktarda gelir.

pitterpatter

i. hızlı ve hafif patırtı.

pituitary

s. tıb. balgam salgılayan; biyol. sümüksü. pituitary gland, pituitary body hipofiz guddesi. pituitous s. balgama ait.

pity

i., f. acıma merhamet, şefkat; acınacak şey; f. acımak, merhamet etmek. feelpity for acımak. for pity's sake Allah aşkına out of pity merhameten, acıyarak. take pity on merhamete gelmek. What a pity! Ne yazık! Vah vah!

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL