NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
kıs. parliament parliamentary.
i. konuşma tarzı; tabir.
f., A.B.D. kazanılan parayı bir sonraki yarışa yatırmak.
i., f. toplantı, tartışma, münakaşa, mükâleme; f. ateşkes devresinde düşman ile barış görüşmeleri yapmak; özellikle düşmanla müzakere etmek.
i. Parlamento; ingiltere Millet Meclisi; k.h. resmi meclis. parliamentar'ian i. parlamento usullerini bilen kimse, parlamenter. parliamen'tary s. parlamentoya ait. parliamentary procedure parlamento usulleri.
i. oturma odası, salon; bir otelde umumi salon. parlor car rahat koltuklarla döşenmiş vagon.
s., z., (eski) tehlikeli; zor, müşkül; çok zeki açıkgöz, kurnaz, becerikli; müthiş, hayret verici; z. fazlasıyle, aşırı derecede.
Alışveriş Sepetiniz