NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i. adım, hatve; bir a dımda katedilen mesafe; gidiş, yürüyüş; rahvan yürüyüş; yürüyüş sürati. keep pace with ayak uydurmak. put one through his paces bir kimsenin kabiliyetini denemek. set the için pace yarış veya yürüyüşte sürati tayin etmek ,örnek olmak.
z., (edat), Lat. izniyle (karşı fikirde olan bir kimseyi ima ederek).
f. yürümek, gezinmek; rahvan gitmek (at); ağır ve düzenli adımlarla yürümek; adımlayarak ölçmek; belirli bir düzene sokmak; spot koşu süratini tayin etmek. peced s. rahvan yürüyüşlü; adımlayarak ölçülmüş; örnek olan kimsenin yardımı ile yapılmış.
i. örnek alınan kimse; kalbin atış hızını ayarlayan gudde; kalbin atış hızını ayarlayan cihaz.
Alışveriş Sepetiniz