NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., f. yuva, aşiyan, kuş yuvası; hırsız yatağı; küme; iç içe konan irili ufaklı kutular takımı; f. yuva yapmak; yuvaya yerleştirmek; yuvaya girmek; yuva soymak. nest egg ihtiyat akçesi; fol feather one's own nest (argo) özellikle kendisine emanet edilen malı iç etmek, sebeplenmek. mares nest görünüşte önemli aslında değersiz veya yanlış olan bir buluş; bak. marenestingbox i. folluk.
f. birbirine sokularak yatmak; barındırmak, sığındırmak; sıkı sarılmak, bağrına basmak.
i. yavru kuş, yuvadan henüz çıkamayan yavru kuş; yavru.
i. Truva savaşında Yunan başkanlarından biri; akıllı ve yaşlı öğüt verici kimse, kıdemli kimse.
s., i. Nesturi mezhebine ait (kimse).
Alışveriş Sepetiniz