NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
z., s., (edat) yakın, yakında; hemen hemen, az daha, neredeyse; aşağı yukarı, yaklaşık olarak; şuracıkta; s. yakın; teklifsiz, sıkı, samimi; sadık (tercüme); soldaki (araba veya at); cimri, eli sıkı; (edat) bitişik, yakın. near at hand yakın. near beer hafif bira. nearby s., z. yakın; z. yanında. Near East Yakın Doğu. near rhyme yaklaşık kafiye. nearsighted s. miyop, uzağı iyi göremeyen. nearness i. yakınlık.
f. yaklaşmak, yakına gelmek.
z. yakından; az daha, neredeyse, hemen hemen. as nearly as I can tell yaklaşık olarak, bildiğim kadarıyle.
Alışveriş Sepetiniz