NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
s., i., f. dar, ensiz; sınırlı; dar düşünceli, dar fikirli; darlık içinde; cüzi, az; sıkı, dikkatli; İng., leh. hasis, tamahkar, cimri; i. dar geçit, çoğ. dar boğaz; f. daraltmak, eninden almak; sınırlamak; kısmak; daralmak, çekmek, ensizleşmek. narrow circumstances fakirlik, parasızlık, darlık. nar row escape darı darına kurtulma, ucuz kurtulma. narrow gage (gauge) ray aralığı 141 cm. olan demiryolu; dekovil. by a narrow majority az bir çoğunlukla. the Narrows Çanakkale boğazının en dar kısmı. narrowly z. dar, güçbelâ, darı darına.
s. dar fikirli, dar görüşlü, bağnaz.
Alışveriş Sepetiniz