moo ne demek Türkçe anlamı

f., i. böğürmek; i. böğürme.

f., argo. beleşe konmak; aşırmak; aylakça dolaşmak.

i., man. bir önermede esaslar ile neticeler arasındaki bağlantı; gram. kip, bak. mode; müz. makam.

i. ruh durumu, hal; çoğ terslik, huysuzluk, karamsarlık. in the mood for - e hazır. mood music duygulandırmada kullanılan müzik.

s. karamsar, umutsuz, bedbin, içedönük, içekapanık, meyus. moodily z. karamsarca moodiness i. karamsarlık.

i., f. ay, kamer, mah; uydu; dolunay veya hilâl şeklindeki şey; ay ışığı, mehtap; f.,k.dili dalgın dalgın gezinmek. moon blind ness bayt. atlara mahsus bir çeşit göz iltihabı; tıb tavukkarası, gece körlüğü. moonshine i. mehtap; saçma, boşlakırdı, kuru laf; k.dili kaçak içki. moonless s. ay aydınlığı olmayan, aysız (gece).

i. ay ışınıı

i. doğuştan geri zekâlı kimse.

s. gözleri gece körlüğünden rahatsız olan; gözleri fal taşı gibi açılmış.

s. ay yüzlü, mehlika.

i. ay ışığı, mehtap.

i., argo. asıl işinden başka bir işte de çalışma.

i ayın doğması.

i. ay taşı.

i .aytaşı.

s. aysar, çılgın, deli.

i. ayda yürüyüş.

s .ay ışığı ile aydınlanmış; mehtap gibi; hilâl şeklinde; k.dili dalgın.

f. demir atmak, palamarla baglamak, şamandıraya bağlamak; palamarla bağlanmak. mooring post palamar babası. moorage i. geminin bağlanacağı yer veya şey; demir atma.

i., ing. kır; avlak. moor cock orman horozu. moorfowl i. ormantavuğu. moor hen dişi ormantavuğu; yeşil ayaklı su tavuğu.

i. Magribi; Faslı. Moorish s. Mağribi; Fasa ait.

i. geminin bağlanmasına mahsus lenger, palamar veya şamandıra, geminin bağlanacağı yer.ç

i., ing. kır, bozkır.

i. çok iri ve yassı boynuzlu bir çeşit geyik, zool. Alces americana.

s., i., f. münakaşalı, tartışılabilir; i. münazara, tartışma; ing., tar. idare meclisi; f. müzakere etmek, münazara etmek, tartışmak. moot case tartışma konusu olan dava. moot point tartışılacak mesele.