NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i. karışıklık, düzensizlik, bozukluk; karışık şey; karışık durum, müşkül veya utandırıcı durum; tatsız yemek; çorba veya lapaya benzer yemek; daima aynı sofrada yemek yiyen kimseler, sofra arkadaşları; böyle arkadaşlarla yenen yemek. mess hall aynı kişilerin devamlı olarak yemek yedikleri yer. mess kit askerlerin kullandığı küçük sefertası. messmate i. sofra arkadaşı messy s. karmakarışık, intizamsız; kirli, pasaklı.
f. karmakarışık etmek; bozmak, kirletmek. mess around with (argo) uğraşmak, ilgilenmek. mess up yüzüne gözüne bulaştırmak; kirletmek, bozmak; karışmak.
i. haber, mesaj; resmi bildiri; peygamberin halka bildirdiği haber.
i. haber götüren kimse, ulak; kurye.
i. Mesih, isa; kurtarıcı.
s. Mesih'e ait, Mesihi; kendisini kurtarıcı sayan.
i., Fr., çoğ. (tek. monsieur) efendiler, baylar (kıs. Messrs.)
i., huk. mesken; müş temilatı ile beraber mesken.
Alışveriş Sepetiniz