med ne demek Türkçe anlamı

kıs. medicine, medieval, medium.

i. madalya, para şeklinde nişan.

i. madalya yapan kimse; madalya kazanan kimse.

i. büyük madalya; madalyon, daire içinde kabartma veya resim gibi süs; A.B.D. taksi ehliyeti; ehliyetli taksi şöförü.

f. karışmak, vazifesi olmadığı yerde araya girmek, başkasının işine burnunu sokmak. meddler i. herkesin işine karışan kimse, her şeye burnunu sokan kimse. meddlesome s. işe karışan. meddle someness i. başkalarının işine burnunu sokma eğilimi.

i., A.B.D. yaralıları savaş alanından hastaneye taşımada kullanılan askeri helikopter.

i., çoğ. vasıtalar, araçlar. the media gazete, radyo, televizyon gibi yayın araçlarının bütünü.

bak. medieval.

s orta, vasat; ortaya ait, ortalama

s., i. orta; i. orta; medyan, orta değer; geom. kenarortay. median nerve kol medyan siniri.

f., s aracılık etmek, vasıta olmak, araya girmek; ara bulmak; arada haber götürmek; s. dolaylı ilgisi olan, doğrudan doğruya olmayan, dolayıslyle olan; ara yerde bulunan, ortada olan, ikisi ortası. mediately z. vasıta olarak. media'tion i. ara buluculuk, tavassut, şefaat.

f. eski yöneticisinin unvanı ve bazı yetkileri kendisinde kalmak üzere bir ülkeyi başka bir ülkeye bağlamak.

i. arabulucu aracı, uzlaçtırıcı kimse; şefaatçi. mediatorship i. aracılık, arabuluculuk, uzlaştırma: şefaat, şefaatçilik. mediatory s. uzlaştırmayla ilgili, uzlaştırıcı; şefaate ait.

i. kabayonca, bot. Medicago sativa.

i., k.dili doktor; tıp öğrencisi.

s. tedavisi mümkün, iyileştirilebilir.

s. tedaviye ait, tıbbba ait, tıbbi; iyileştirici, tedavi edici. medical botany tıbbi bitkiler ilmi. medical jurisprudence adli tıp. medically z. tıbbi maksatlarla, tıbben, tıb. yönünden.

i. ilâç, tedavide kullanılan madde.

i. A.B.D. ve Kanada'da devlet sağlık sigortası.

f. ilâçla tedavi etmek; içine ilâç katmak. medica'tion i. ilâçla tedavi. medicative s. ilâçla tedavi kabilinden.

s. ilâç özelliği olan, iyileştirici, tedavi edici, teskin edici, tıbbi. medicinally z. ilâç vasıtasıyle.

i., f. ilaç, deva; b.p. ilmi, hekimlik; ilkel insanlar arasında büyü; afsun; f. ilaç vermek, ilâçla tedavi etmek. medicine ball jimnastikte kullanılan iri ve ağırca top. medicine dance Kızılderililer arasıda dini bir dansı. medicine man ilkel kabilelerde sihirbaz hekim. patent medicine müstahzar, hazır ilaç. take one's medicine hoşa gitmeyen bir şeyi yapmaya mecbur olmak, katlanmak, çekmek.

s. ortaçağa ait veya benzer. medievalism i. ortaçağa ait inanış ve adetler. medievalist i. ortaçağ ilimleri uzmanı.

i. Medine.

s. alelade, olağan, orta derecede, ne iyi ne kötü, bayağı.

i. aleladelik, bayağılık; adi kimse.

f. düşünceye dalmak; düşünmek, niyet etmek, tasarlamak, kurmak. medita'tion i. düşünceye dalma, düşünme. meditative s. çok düşünen; düşünce kabilinden.

s., i. etrafı kara ile çevrilmiş, kapalı (deniz); i., b.h. Akdeniz Mediterranean scad karagöz istavrit balığı, zool. Trachurus mediterraneus.

i. (çoğ. s.) medyum.

i. (çoğ. s. media) s. orta; çevre, ortam; araç, vasıta; resim için boyaya katılan sıvı; biyol. mikrop üretimine elverişli madde; s. orta, vasat; ortalama, vasati. medium frequency radyo orta dalga. news medium gazete through the medium of vasıtasıyle.

i. muşmula, beşbıyık, döngel, bot. Mespilus germanica. Japanese medlar yenidünya, maltaeriği, bot. Eriobotrya japonica.

i., s. karmakaşışık şey; müz. potpuri; s. karışık, çeşitli.

i., anat. zool. ilik; saçın özü; bot. öz. medulla oblongata anat. beynin en arka parçası, beynin omuriliğe bitişik parçası, bulbus, soğanilik. medullary s. iliğimsi; ilikli; özü.

i., mit. yılan saçlı dişi ifrit; k.h., zool. denizanası.