NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

mark ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: mark
Bulunan Sonuç: 13

mark

i. işaret, marka, alamet; damga; nişan, hedef; kâfi derece; şöhret, liyakat; den. iskandil savlası üzerinde kulaç işareti; not (ders); leke; yara yeri, iz. a bad mark kırık not, kötü. not beside the mark konu dışı, mevzudan dışarı. highwater mark suların en çok yükselme haddini gösteren işaret, doruk şizgisi. hit the mark nişanı vurmak; muvaffak olmak. make one's mark şöhret kazanmak. miss the mark hedefe isabet et memek; tam doğru olmamak; konu dışı olmak. of mark meşhur. Plimsoll mark seksen tondan fazla her gemide yazılması lüzumlu olan ve su hatlarını gösteren işaret. up to the mark istenilen derecede. wide of the mark hedeften uzak.

mark

i. ilk Hristiyanlardan biri, Yani Ahdin ikinci kitabının yazarı, Markos.

mark

f. isaretlemek, damga vurmak; ortaya çıkarmak; göstermek, meydana koymak; çizmek, yazmak, işaret etmek; sayı tutmak; not vermek; hatırda tutmak, mimlemek, dikkat etmek; tic. fiyat etiketi koymak. mark off hudutlarını çizmek. mark down fiyat indirmek. mark out hudutlarım çizmek; planını yapmak; seçip ayırmak. mark time yerinde saymak; durup beklemek. mark up çizmek; fiyat yükseltmek.

mark

i. Alman parası, mark; eskiden bir gümüş veya altın tartısı.

marked

s. ehemmiyetli, göze çarpan, belirgin; isaretlenmiş, damgası olan. a marked difference belli bir fark. a marked man süpheli adam; mimlenmiş adam. mark'edly z. ehemmiyetli derecede.

marker

i. işaret koyan kimse, markacı; işaret, damga. magic marker ispirtolu kalem.

market

i. pazar, çarşı; piyasa market basket pazar sepeti. market day pazarın kurulduğu gün. market garden bostan . market order komisyoncuya verilen piyasa fiyatına satma veya alma siparişi. market place pazar yeri. market town içinde pazar kurulan kasaba. market value piyasa fiyatı, piyasa değeri. a bad market düşük piyasa. grain market hububat borsası. money market para borsası. put on the market satışa çıkarmak. in the market satın almaya niyetli.

market

f. mal satmak veya satışa çıkarmak; çarşıda alışveriş etmek.

marketable

s .satılabilir.

marketing

f. pazarlama; çarşıdan öteberi alma.

marking

i. işaretler; çoğ. hayvanların tüy veya deri veya pullarının farklı renkleri; işaretleme. marking ink (çamaşır üzerine marka koymaya mahsus) sabit mürekkep.

marksman

i. (çoğ. men) nişancı . marksmanship i. nişancılık.

markup

i. alış ile satış fiyatlan arasındaki fark; fiyat yükselişi.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL