NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., f. şehvet, şehvet düşkünlüğü; nefsaniyet; çok kuvvetli ve karşı konulamaz arzu; arzu, heves, düşkünlük; f. şehvetli olmak. lust for, lust after şehvetle arzu etmek.
ing. -tre i., f. parlaklık, parıltı; cila; şaşaa, göz allalık, ihtişam; şamdan, avize, ışık veren şey; çok güzel olma; şöhret; f. cilalamak, parlaklık vermek. lusterware i. sırlı çanak çömlek. lusterless s. cilâsız, donuk, mat; zevksiz.
s. şehvet düşkünü, şehvetli. lustfully z. şehvetli olarak. lustfulness i. şehvet düşkünlüğü.
s. arınmaya ait; arınmak için kullanılan; beş senede bir olan.
f. törenle arıtmak, yıkayıp arıtmak (ayinde); şartlamak. lustra'tion i ayinde yıkayıp arıtma.
bak. luster.
s. parlak. lustrously z. parlak olarak. lustrousness i. parlaklık.
i. (çoğ. tra, trums) (eski) Roma'da beş senede bir yapılan nufus sayımı; bu zamanda yapılan genel arınma; beşsenelik müddet.
s. vücudu kuvvetli, sağlam, dinç, canlı, gürbüz; kuvvetli. lustily z. kuvvetle, şiddetle. lustiness i. kuvvet, şiddet; şevk, iştah, zevk, canlılık.
Alışveriş Sepetiniz