NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

lit ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: lit
Bulunan Sonuç: 40

lit

bak. light; s. yanmış, tutuşturulmuş, aydınlatılmış.

lit

kıs. literally, literary, literature.

litany

i. münacat: mukabele ile okunan dua nakarat, tekrar.

liter

, İng. litre i. litre.

literacy

i. okuyup yazma, okur yazarlık.

literal

s. harfi, kelimesi kelimesine: her şeyi harfi harfine yerine getiren: kelimesi kelimesine tercüme eden; hakikate uygun. literalism i. harfi harfine açıklama taraftarlığı. literalist i. harfi harfine açıklayan veya tercüme eden kimse. literally z. harfi harfine: gerçekten. literalness i. harfi harfine riayet etme.

literary

s. kitaba veya edebiyata ait, edebi: edebiyatla ilgili. literarily z. edebi olarak.

literate

s., i. okur yazar, tahsilli; edebiyat bilgisine sahip; i. okur yazar kimse.

literati

i., çoğ. münevverler sınıfı: edipler.

literatim

z., Lat. harfi harfine harfiyen.

literature

i. edebiyat: yazılmış kitaplar, eserler: edebi meslek: müz. belirli bir çalgı veya çalgı takımı için yazılmış parçaların bütünü: hususi bir mevzu hakkındaki eserler.

litharge

i. doğal kurşun oksidi, mürdesenk.

lithe

s. kolay eğilip bükülebilen, kıvrak. litheness i. kolay eğilip bükülebilme, elastikiyet. lithesome s. kolay eğilip bükülebilir.

lithia

i. lityum oksidi. lithia water ilâç olarak kullanılan lityum oksitli maden suyu.

lithic

s. taşa ait: tıb. mesane taşına ait.

lithium

i., kim. lityum.

lithograph

i., f. taşbasması resim: f. taşbasmasıyle resim yapmak. lithog'rapher i. litografyacı. lithog'raphy i. taşbasması, litografi, litografya. litograph'ic(al) s. litografiye ait. litograph'ically z. litografya ile.

lithology

i. taşbilim, litoloji.

litholysis

i., tıb. ilâçla mesane taşını eritme.

lithontriptic

s., i. mesanedeki taşı dağıtıcı veya eritici (ilâç).

lithoscope

i., tıb. mesane taşını muayeneye mahsus alet.

lithosphere

i. arzın kabuğu, taşküre, litosfer.

lithotomy

i., tıb. mesaneden taş çıkarma ameliyatı. lithotomic(al) s bu ameliyata ait.lithot'omist i. bu ameliyatı yapan cerrah. lithotomize f. bu ameliyatı yapmak.

lithotrity

i., tıb. mesane taşını kırarak çıkarma ameliyatı.lith'otrite i. mesane taşını kırma aleti. lithot'ritist i. bu ameliyatı yapan cerrah.

lithuania

i. Lituanya Lithuanian i., s. Lituanyalı; Lituanya dili; s. Lituanya diline ve halkına ait.

litigate

f. mahkemeye müracaat etmek; dava açmak; (bir maddeyi) mahkemeye arzetmek. litigant i. davacı; mu- hasım. litiga'tion i. dava etme, dava, muhasamat.

litigious

s. davadan hoşlanır: kavgacı; davaya ait; davalı, çekişmeli, kavgalı. litigiously z. kavga edercesine.

litmus

i. turnusol. Iitmus paper turnusol kağıdı. litmus test durumun tahlili.

litotes

i. çok diyecek yerde az değil'' der gibi bir fikri olumsuz şekilde ifade etme.

litt

B. kıs. Bachelor of Literature.

litt

D. kıs.Doctor of Literature.

litter

i., f. döküntü, çerçöp yığıntısı; intizamsızlık, karışıklık; kedi veya köpek gibi hayvanın bir defada doğurduğu yavrular; tahtırevan; sedye; hayvanları yatırmak için serilen saman veya kuru ot; f. karmakarışık etmek; doğurmak, bilhassa birden çok yavru doğurmak; ahırda hayvanın altına yataklık ot sermek. litter bag A.B.D çöp torbası. litter down altına yataklık saman yaymak.litter up karmakarışık etmek. be in litter (hayvan) doğum halinde olmak.

litterateur

i. edip, edebiyatsı.

litterbin

i., İng. sokak veya bahçede çöp kutusu.

litterbug

i., A.B.D., umumi yerleri kirleten kimse.

little

s. (-r, -st; less veya lesser, least) z., i. küçük, ufak; kısa, az, cüzi; cici; ehemmiyetsiz, değersiz, naçiz; dar fikirli, geri; z. az miktarda; hemen hiç gibi; i. az miktar; ufak şey; az zaman. Little Bear, Little Dipper Küçükayı takımyıldızı. little by little azar azar, yavaş yavaş, tedricen. little or nothing hiç denecek kadar az, hemen hemen hiç. little theater amatör tiyatro; deneysel tiyatro. a little slam briç on üç elden ibaret bir oyunun on iki elini kazanma. in little minyatür halinde; kısa olarak. make little of ehemmiyet vermemek; pek az anlayabilmek. think little of kıymet vermemek, ehemmiyetsiz saymak; tereddüt etmemek. Little did I think Aklımdan geçirmedim. Give me a little time.Bana biraz vakit verin. He did what little he could. Elinden geleni yaptı. He little knows... Bilmiyor ki... Wait a little. Biraz bekle. littleness i. küçüklük.

littoral

s., i. sahile yakın; i. sahil boyu.littoral cordon jeol. kıyı kordonu.

liturgic

, -gical s. ayine ait, umumi duaya ait, ayinle ilgili. liturgically z. ayin kabilinden olarak. liturgics i. umumi ibadet merasimini idare etme sanatı; ayinlerin tarih ve tefsiri.

liturgist

i. ayinler kitabına bağlı kimse; ayinler kitabını tertip eden veya bu ilmi bilen kimse.

liturgy

i. toplulukla dua usulli; kilise ayinleri kitabı; ekmek ve şarap takdisi ayini, Aşai Rabbani, komünyon.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL