NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., f. (-ped, -ping) dudak: kenar, uç; yaranın kenarı; anat., zool. dudak şeklinde şey, dudak: nefesli sazların ağızlığı: nefesli sazın ağıza yerleştirilme şekli: argo küstahlık, edepsizlik: f. dudaklarla dokunmak, öpmek; ağıza almak: mırıldanmak. lip reading başkalarının dudak hareketlerinden sağırların söylenen sözü anlamaları. lip service sahte bağlılık. bite one's lip öfke veya üzüntüyü belli etmemek için dudağını ısırmak. button one's lip argo susmak, ağzına kilit vurmak. curl one's lip dudak bükmek. hang on one's lips birinin ağzından çıkan her sözü dikkatle dinlemek. keep a stiff upper lip cesaretini kaybetmemek, metin olmak. lower lip alt dudak. None of your lip. argo Küstahlığı bırak. smack one's lips du- daklarını şapırdatmak. upper lip üst dudak. lipped s. dudaklı: kenarlı.
s. yağ gibi, yağa benzer.
i. denizin hafifçe dalgalanması: küçük dalgalardan gelen serpinti.
s., argo yüzsüz, saygısız.
i. dudak boyası, ruj.
Alışveriş Sepetiniz