like ne demek Türkçe anlamı

edat, s., i. gibi, benzer; s. birbirine benzer; eşit; i. benzeri. It looks like rain. Yağmur yağacağa benziyor I feel like resting. Canım dinlenmek istiyor. I've never seen the like of it k.dili I never saw the likes of it. Benzerini hiç görmedim. Like father like son. Tıpkı babasına benzer. like mad çılgınca, çılgın gibi.

f. hoşlanmak, sevmek, hazzetmek. likes and dislikes (bir kimsenin) sevdiği ve beğenmediği şeyler.

sonek -ımsı, gibi, benzer: lifelike, workmanlike.

i. ihtimal, olasılık.

s., z. muhtemel; iyi, güzel; uygun; z. ihtimal ki, belki, galiba.

s. hemfikir.

f. benzetmek.

i. suret, kılık; resim, tasvir; benzeyiş, benzerlik, benzeşme.

z. keza, aynı şekilde ve de, ve yine, bunun gibi.