NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f., i. kaldırmak, yukarı kaldırmak; yükseltmek; k.dili çalmak, aşırmak; iptal etmek; kaldırmaya uğraşmak; yükselmek, dağılmak (sis veya duman); i. kaldrış, yükseltme, yükselme, yükselme derecesi; kaldırılacak şey; İng. asansör; yardım; kaldırıcı kuvvet; neşe, ferahlık, güç. lift a hand parmağını kıpırdatmak, en ufak bir gayret göstermek. lift up one's voice bağırmak, sesini yükseltmek. give one a lift birini arabasına almak. have a face lift genç görünmek için yüz derisini çektirmek.
i. roketin ateşlemeden sonra dikey olarak rampasından yükselişi.
Alışveriş Sepetiniz