NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

lar ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: lar
Bulunan Sonuç: 23

lar

(bak.) lares.

larboard

(i.) geminin sol tarafı, iskele tarafı (şimdi bunun yerine port kelimesi kullanılmaktadır).

larceny

(i.) hırsızlık, sirkat, çalma. compound larceny başka suçlarla bir arada yapılan hırsızlık.

larch

(i.) kara çam, (bot.) Larix europaea.

lard

(i.), (f.) domuz yağı; (f.) domuz yağı ile yağlamak; yazı veya sözü tumturaklı kelilelerle süslemek.

larder

(i.) kiler; erzak. larderer (i.) kilerci.

lares

(i.) (çoğ.; tek. lar) Romalıların himaye mabutları; lares et penates (Lat.) aile mabutları; manevi değeri olan eşya.

large

(s.), (i.) büyük, geniş, cesim, azim, iri, vasi; bol, çok, külliyetli, mebzul; (den.) pupadan gelen (rüzgar);serbest; (i.), (müz.) ortaçağda kullanılan pek uzun bir nota. at large serbest; umumiyetle; bütün ayrıntılarıyle, mufassalan. largehearted (s.) iyi kalpli, cömert ruhlu, halden anlayan. largeminded (s.) geniş fikirli, serbest düşünüşlü. in the large bütün şümulü ile. largerthanlife (s.) epik veya efsanevi özellikleri olan. largely (z.) ekseriyetle, ziyadesiyle; bol bol, büyük. largeness (i.) büyüklük, cesamet, genişlik. largish (s.) irice, büyücek.

largesse

(i.) bahşiş, büyük hediye, ihsan; cömertlik.

larghetto

(s.), (z.), (i.), (müz.) largodan çabuk ve hafif; (z.) larghetto; (i.) ağır çalınan parça.

largo

(z.), (i.), (müz.) largo, ağır ağır; (i.) ağır ağır çalınan parça.

lariat

(i.) at ve sığır tutmak için boyunlarına atılan ucu ilmekli ip, kement; at bağlama ipi.

lark

(f.), (i.) cümbüş yapmak, eğlenmek; takılmak, şaka etmek; (i.) şaka, eğlence, eğlenti, cümbüş.

lark

(i.) tarlakuşu. crested lark tepeli toygar, (zool.) Galerida cristata. rise with the lark çok erken kalkmak, sabahın köründe uyanmak.

larkspur

(i.) hezaren çiçeği, (bot.) Delphinium.

larrup

(f.) dövmek, dayak atmak, sopa çekmek.

larva

(i.) (çoğ. vae) (zool.) tırtıl, kurtçuk, sürfe. larval (s.) tırtıla ait.

laryngeal

(s.) gırtlağa ait, hançerevi.

laryngitis

(i.), (tıb.) gırtlak iltihabı, larenjit.

laryngology

(i.) tıbbın boğaz ve boğaz hastalıkları bölümü, larengoloji.

laryngoscope

(i.) boğaz muayenesine mahsus aynalı alet.

laryngotomy

(i.), (tıb.) boğaz yarma ameliyatı; gırtlağa nefes deliği açma ameliyatı.

larynx

(i.) (çoğ. es veya laryn.ges) (anat.) gırtlak, hançere, boğaz.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL