NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

lap ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: lap
Bulunan Sonuç: 20

lap

(i.) kucak; etek; oturan kimsenin dizlerini örten elbise kısmı. lap dog kucağa alınan ufak köpek, fino köpeği. lap of luxury servet ve rahatlık. lapful (i.) kucak dolusu.

lap

(f.) (ped, ping) (i.) katlamak, sarmak, dolamak; örtmek; bir şeyi tamamen veya kısmen başka bir şeyin üzerine koymak; yarışta rakibini bir devirlik mesafe ile geçmek; kuşatmak, çevirmek, etrafını sarmak; kucaklamak; çark ile cilâlamak; kenarı başka şeyin üzerine binmek; katlanmak, sarılmak; (i.) başka şeyin üzerine binen kısım; yarışta bir kerelik dönüm, bir devir; kıymetli taş veya madeni eşyayı parlatmaya mahsus çark. lap dissolve (sin.) zincirleme görüntü. lap joint bindirme.

lap

(f.) (ped, ping) (i.) dil ile yalayıp yutmak; hafif çarpmak (dalga); (i.) dil ile yalayıp ağzına çekme; köpeklere mahsus sulu yemek, yal; sahile yavaş çarpan dalganın sesi. lap up, lap down çabucak içip yutmak; beğenip kabul etmek, hakikat olarak kabul etmek.

laparoscope

(i.) karın duvarından geçirilen ve iç organlarının görülmesini sağlayan alet.

laparotomy

(i.) karın yarma ameliyatı.

lapbelt

(i.), ABD araba emniyet kemeri.

lapboard

(i.) kucağa konan ve masa yerini tutan tahta.

lapel

(i.) klapa.

lapidary

(i.), (s.) hakkak, oymacı, kıymetli taş kesicisi, cevahirci; (s.) kıymetli taş kesme sanatına ait; taşlara ait; özlü; yazıta elverişli.

lapidate

(f.) taşlayıp öldürmek, taşa tutmak, taşlamak. lapida'tion (i.) birisini taşlayarak öldürme.

lapidescent

(s.) taşa benzeyen, taş heykeli andıran.

lapin

(i.) tavşan, tavşan kürkü.

lapis

(i.) (çoğ. ides) (Lat.) taş. lapis lazuli lacivert taş; bu taşın rengi.

lapland

(i.) Laponya. Laplander, Lapp (i.) İsveç ve Finlandiya'nın kuzeyinde bulunan Laponya ahalisinden biri, Lapon, Laponyalı; Lapon dili.

lappet

(i.) sarkık şey; elbisenin kıvrımı yeri; sarkık et parçası.

lapse

(f.) geçmek, mürur etmek; ihmal veya vefat dolayısıyle başkasına intikal etmek; battal olmak, hükmü kalmamak; sapmak, dalalete düşmek; yanılmak, hata etmek ; bir zaman için inanç ve prensiplerinden vaz geçmek. lapse into silence sükuta dalmak, sessizliğe gömülmek. lapse rate meteor yüksekliğin artması ile atmosfer basıncının azalma oranı.

lapse

(i.) geçme , mürur; yanılma; yanlış (söz veya yazı); kayma; sapma; günaha girme; adalette kusur; sukut (hukuk); ihmal yüzünden hak ve tasarrufunu elden kaçırma; battal olma, kullanılmaz hale gelme.

lapstone

(i.) kunduracıların dizleri üzerine koyup üstünde kösele dövdükleri taş.

lapsus

(i.), (Lat.) hata, yanlış, yanıltı. lapsus calami kalem hatası. lapsus linguae dil hatası, ağızdan kaçırma (söz) lapsus memoriae hafıza hatası.

lapwing

(i.) yağmurkuşuna benzeyen bir kuş, kızkuşu; (zool.) Vanellus vanellus.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL