NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(s.), (f.) topal, ayağı sakat; eksik, kusurlu; ABD, argo habersiz; (f.) topal etmek veya olmak. lame back ağrıyan sırt. lame brain (k.dili) aptal. lame duck (bak.) duck lame excuse kabul edilmez özür. lamely (z.) topallayarak. lameness (i.) topallık.
(i.) lame, dore.
(i.) (çoğ. lae, las) (anat.), (zool), (bot.) ince levha, lamel. lamellate(d) (s.) safihalı, ince levhalı, ince tabakalı.
(f.), (i.) ağlamak, inlemek, figan etmek, matem tutmak; biri için ağlamak veya keder etmek, matemini tutmak; matem, ağlayış, ah, keder, hüzün, feryat. lamented (s.) muteveffa, matemi tutulan.
(s.) matemli, keder ifade eden; ağlanacak, ağlatır, acıklı; esef edilecek. lamentably (z.) ağlanacak halde, acınacak halde.
(i.) ağlayış, feryat, figan, inleme; (çoğ.), (b.h.) Yeremya Peygamberin Mersiyeler kitabı.
Alışveriş Sepetiniz