NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i.), (f.) (ged, ging) kazan veya kemeri kaplamak için kullanılan dar tahta; (f.) böyle parçalarla kaplamak.
(f.) (ged, ging) (i.), argo sürmek, sürgüne göndermek; hapishaneye atmak; (i.) mahkum, suçlu.
(f.) (ged, ging) (i.), (s.) geri kalmak, oyalanmak, yavaş yavaş yürümek; (i.) gerileme, geri kalma; (s.) ağır, geri. lag end geç kalan, son.
dört veya altı köşeli ağaç vidası.
(i.), (huk.) deniz dibine batmış olup yeri şamandıra ile belli edilen şey.
bir çeşit hafif Alman birası.
(s.), (i.) tembel, ağır; geri kalan; (i.) ağır hareket eden kimse. laggardly (z.) geri kalarak. laggardness (i.) gecikme.
(i.) keçe veya asbest ile kaplama veya döşeme; kemer kalıbı döşemesi.
(i.) Lagos.
Alışveriş Sepetiniz