NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i. çeşit, cins, tür nevi; eskitabiat, mizaç. a kind of millionaire milyoner gibi bir şey, âdeta milyoner. coffee of a kind kahveye benzer bir şey. I kind of expected it Biraz da bunu bekliyordum. Nothing of the kind Hiç de öyle değil. of a different kind başka çeşitten. pay in kind eşya ile borç ödemek, aynıyle ödemek. They differ in kind Ceşitleri aynı.
s. müşfik, iyi kalpli, nazik, iyi, iyi huylu; başkalarını seven, sevgi besleyen; uysal, yumuşak başlı. kindhearted s. iyi kalpli kindliness, kindness i. şefkat, şef katlilik, yumuşakllk kindly s, z müşfik; z şefkatle; içten, gönülden. take it kindly iyi niyetli olduğunu kabul etmek, kızmamak.
i. ana mektebi, anaokulu. kindergartner i. anaokulu öğretmeni veya öğrencisi.
f. tutuşturmak, yakmak; alev lendirmek, uyandırmak; alev gibi aydınlatmak; tutuşmak, yanıp tutuşmak; yanmak, ateş almak; parlamak; uyanmak, canlanmak. kindling wood sobayı tutuşturmak için ufak odun, çıra.
i., s. akraba; soy; akrabalık; s. akraba olan; birbirine benzer, aynı soy veya tabiattan.
Alışveriş Sepetiniz