NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i. testi; (argo) hapishane, slang. kodes. jugful i. bir testi dolusu (miktar).
f. (-ged,- ging) testi veya çömlek içine koymak; (argo) hapishaneye tıkmak.
i., f. (-ged, -ging) bülbül sesi; f. bülbül gibi şakımak.
s., biyol. çift oluşan; bot. çift yaprakçıklı.
i. bir Hint mabudunun ismi; eskiden tekerleklerinin altına atılarak insanların kendilerini ezdirdiği bu mabudun heykeli; insanın kendisini körü körüne feda etmesini gerektiren inanç.
f., i. hokkabazlık yapmak; el çabukluğu ile marifet yapmak; hile yapmak; aldatmak; i. hokkabazlık; hile. juggle the books aldatmak için hesap defterlerini karıştırıp hazırlamak.
i. hokkabaz, jonglör; hilekâr kimse. jugglery i. hokkabazlık; hile.
s., bot. cevizgillere ait.
s., i., anat. boyna ait; boyun toplardamarıyle ilgili; biyol. balıklarda boyun yüzgeçleriyle ilgili; i. korunmasız taraf. jugular vein şahdamarı.
f. çok şiddetli tedavi uygulayarak gelişmesini durdurmak (hastalık), önüne geçmek, önlemek. jugula'tion i., tıb. gelişmesini durdurma.
Alışveriş Sepetiniz