NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
s. birleşmiş, bitişmiş; müşterek, ortak. jointstock company tic. anonim şirket (sınırlı ya da sınırsız sorumluluğu olan). jointly z. müştereken, ortaklaşa, birlikte.
f. bitiştirmek, eklemek, raptetmek; ek veya oynak yeri yapmak; oynak yerlerinden ayırmak (et).
i. anat.mafsal, eklem, iki kemiğin birleştiği yer, oynak yeri; ek; ek yeri; iki eklem arasındaki kısım; kasabın kestiği kol veya but gibi et parçası; bot. nod; düğüm, boğum; (argo) afyon çekilen veya kumar oynanan kötü ve yasak yer; (argo) esrarlı sigara. joint surety huk. müteselsil kefil, zincirleme kefil. out of joint çıkık, çıkmış; çığrından çıkmış. put one's nose out of joint birinin pabucunu dama attırmak. universal joint oto. kardan mafsalı.
i. birleştirici şey veya kimse; planya; çentik veya yuva açma aleti.
i., huk. kocası tarafından kendisine sürekli gelir bağlanmış olan kadın.
i., f., huk. bir kadına kocası tarafından ve kocanın ölümünden sonra kalmak şartıyle bağlanan gelir; f. böyle gelir bağlamak.
Alışveriş Sepetiniz