NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i., s. siyah kehribar, kara kehribar, kara amber, Erzurum taşı; simsiyah renk; s. simsiyah, kapkara. jet-black s., i. koyu renk. jet glass simsiyah cam.
f., i. fışkırtmak, fışkırmak; jet uçağı ile seyahat etmek; i. tepkili uçak, jet uçağı; fışkırma; fıskıye, fıskıye ağızlığı. jet burner havagazı fırınlarında olduğu gibi üstü çok delikli boru. jet plane tepkili uçak, jet uçağı. jet propelled jetle güdülen; jet gibi hızlı; enerjik, hareketli. jet propulsion jetle çalıştırma, jetli sürüş. jet pump fışkırma ile işleyen. tulumba jet set jet sosyete, mevsime göre eğlenmek için kıtalararası seyahat yapan yük - sek sosyete. jet wash jet makinasından gelen arka cereyan.
i. tehlike zamanında gemiyi hafifletmek için denize atılan mal; bu şekilde atıldıktan sonra karaya vuran eşya veya yük.
i., f. tehlike zamanında gemiyi hafifletmek amacıyle eşyayı denize atma; bu suretle denize atılan mal; f. bu suretle denize atmak.
i. jeton.
i. dalgakıran, set, mendirek; kâgir iskele.
Alışveriş Sepetiniz