jack ne demek Türkçe anlamı

(i.), (oto.) kriko; adam, köylü; gemici; ağır yükleri yerinden kaldırmaya özgü makina, bocurgat makinası; iskambil bacak, vale; bazı oyunlarda top; argo para; (elek.) priz; (den.) cıvadra sancağı, demir sancağı; ingiliz veya Amerikan bayraklarının üst köşesinde bulunan dikdörtgen kısımdan ibaret sancak; erkek hayvan (eşek, tavşan); eskiden kullanılan bir zırhlı ceket; (çoğ.) beş taş oyunu. creeping jack damkoruğu, (bot.) Sedum acre. every man jack herkes.

(f.), up ile bocurgatla yükseğe kaldırmak; bir kimseye vazifesini hatırlatmak.

şiddetli ayaz veya kırağı.

(i.), eski çıtkırıldım delikanlı, züppe, cicibey.

(i.) çakal, (zool.) Canis aureus; başkasının hesabına alçakça iş gören kimse.

(i.) terbiyesiz veya kendini beğenmiş kimse.

(i.) erkek eşek; ahmak adam, eşek herif. Iaughing jackass Avustralya'ya özgü bir cins balıkçıl.

(i.), (f.), (s.) kaba kuvvet; kaba kuvvet kullanan kimse; (f.) kaba kuvvet kullanarak başkasını boyun eğmeye zorlamak; (s.) kaba kuvvete dayanan.

(i.) bir tür küçük karga, (zool.) Corvus monedula.

(i.), (f.) ceket; ciltli kitabın üstüne geçirilen kâğıt kap; (mak.) silindir ceketi; (f.), (mak.) silindire ceket geçirmek, kaplamak.

(i.) basınçlı hava ile çalışan kaya delgisi.

(i.) kutu açılınca içinden fırlayan yaylı kukla.

(i.) yılan yastığına benzer bir Amarikan bitkisi, (bot.) Arisaema triphyllum.

(i.) iri çakı.

(i.) balıkçı feneri.

(i.) içi oyulmuş ve bir tarafına insan çehresi şekili verilmiş kabaktan oyuncak fener; bataklık yerlerde görülen bir aydınlık, bataklık yalazı.

(i.9 elinden her iş gelen kimse, becerikli kimse.

(i.) marangoz rendesi, kaba planya.

(i.), iskambil pot, ortada biriken para. hit the jackpot ABD, (k.dili) en büyük hediyeyi kazanmak, büyük bir başarı kazanmak.

(i.) kriko, miçaço.

(i.) önemsiz kimse, kukla; değersiz şey.

(i.) Mikado'nun çöpleri, bu çöplerle oynanan oyun.

(i.), (k.dili) gemici.

(i.), ABD yükselme, artış.