NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
i. fotoğrafçılıkta kullanllan sabitleştirici ilâç.
i., k.dili iğne.
önek aşağı, alt, daha az.
i., eski mim. hamam ve odaları ısıtmaya mahsus yeraltı ısıtma tertibatı.
i. bombanın patladığı yer, etki alanı merkezi.
i., tıb. hastalık kuruntusu; karasevda, melankoli. hypochondriac i., s. hastalık kuruntusu olan kimse; s. kuruntulu.
s. küçültme ve sevgi isim şekillerine ait.
i. ikiyüzlülük, mürailik, riyakârlık, riya.
i. ikiyüzlü kimse. hypocrit'ical s. mürai, ikiyüzlü. hypocrit'ically z. riyakârlıkla.
s., i., tıb. deri altına ait; i. iğne, şırınga. hypodermic injection iğne, enjeksiyon. hypodermic syringe deri altı şırıngası.
s., anat. karnın alt nahiyesine ait.
s., jeol. yeraltında oluşan (kaya).
i. temel, esas; bir şeyin asıl niteliği; tıb. dolaşım güçlüğünden ileri gelen birikme. hypostat'ic(al) s. esaslı; özdenligi olan; tıb. kan tıkanmasma ait.
s., i. tavan direkler üzerine oturtulmuş; i. damı sütunlar üzerine oturtulmuş bina.
i., huk. tutu, ipotek, rehin.
f. borca karşılık rehin olarak vermek, tutuya koymak, ipotek etmek. hypotheca,tion i. rehin verme.
i., geom hipotenüs.
i. varsayım, faraziye, hipotez; kaziye, önerme; kuram, nazariye. working hypothesis geçici var- sayım. hypothet'ical s. varsayımlı; kuramsal, nazari. hypothet'ically z. varsayımılı olarak.
f. nazariye kurmak, farzetmek.
Alışveriş Sepetiniz