NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
f. (-ged, -ging) i. kucaklamak, sarılmak; bağrına basmak, sımsıkı tutmak; benimsemek, dört elle sarılmak (fikre); i. sarılma, kucaklama. hug the land den. kara yakınından gitmek. hug the wind den. rüzgâra karşı gitmek; orsa gitmek. bear hug çok sıkı kucaklama (ayı gibi).
s. çok iri, kocaman, cüsseli, muazzam. hugely z. muazzam bir şekilde. hugeness i. irilik, kocamanlık.
i., s., f. düzensizlik; karışıklık; eski sır tutma, ağzı sıkı oluş, ketumiyet; s. karışık; gizli; f. gizli tutmak, sır saklamak; gizli görüşmelerde bu- lunmak, gizlice hareket etmek.
i. yelek.
i. Fransız Protestan (16. ve 17. yuzyıllarda).
Alışveriş Sepetiniz