NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i). (cin). play hob with karmakarışık etmek, altüst etmek. raise hob yaramazlık etmek.
(i). ocak yanı çıkıntısı; bazı oyunlarda hedef kazığı.
(f)., (i). topallamak, aksayarak yürümek, seke seke dolaşmak; bukağı vurmak, kösteklemek; topal etmek; (i). topallama, aksama; bukağı, köstek; müşkülat, dert; ayakbağı, engel. hobble skirt dar etek.
(i). hantal ve beceriksiz delikanlı.
(i). merak, zevk için yapılan uğraş. ride a hobby aşırı bir meraka sahip olmak.
(i). şahin, delice doğan, (zool). Falco subbuteo.
(i). sallanan oyuncak at; çocuğun at diye bindiği değnek; bir kimsenin merakla takip ettiği konu veya iş.
(i). ifrit, gulyabani; gerçeksiz korku.
(i). iri başlı kısa çivi, ayakkabının altınaa vurulan iri başlı çivi, kabara.
(f). (bed, bing) arkadaşlık etmek, sıkıfıkı olmak; beraberce içip eğlenmek.
i (çog hobos veya hoboes) gezici rençper; serseri kimse, aylak kimse, boş gezenin boş kalfası.
'ya bu ya hiç', şeklinde bir şık.
Alışveriş Sepetiniz