NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

heave ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: heave
Bulunan Sonuç: 7

heave

(f). (d veya hove) büyük bir güçle atmak veya fırlatmak; kaldırmak, çekmek; yukarı kaldırmak: yükseltmek, kabartmak; kabarmak (deniz); göğüs şişirmek; güçlükle çıkarmak (inilti); kusmak; (den). ırgatı çevirmek, vira etmek; (jeol). yatay bir şekilde kabarıp kırılmak. heave a sigh içini çekmek, ah çekmek. Heave ho ! (den). Yisa ! Vira salpa ! give one the heaveho birini dışarı atmak. heave in sight görüş mesafesine girmek. heave to rüzgârı başa alıp gemiyi durdurmak; faça edip durmak. heave up kusup çıkarmak; (den). vira etmek (demiri)

heave

(i). kaldırma; fırlatma.

heaven

(i). cennet; gök, sema; (b.h). Allah, Cenabı Hak; saadet, mutluluk. For heaven's sake ! Allah aşkına ! Good Heavens! Aman yarabbi ! in seventh heaven çok mutlu. move heaven and earth mümkün olan her şeyi yapmak. smell to high heaven pis kokmak. Where in heaven have you been? Neredeydin Allah aşkına?

heavenly

(s). cennet gibi, çok güzel; göğe ait; gökte bulunan, semavi; tanrısal, ilâhi. heavenliness (i). tanrısallık, ilahilik.

heavenward

(s)., (z). cennete yönelen; (z). cennete doğru; göğe doğru.

heaver

(i). kaldıran veya yükselten kimse; yükleyen kimse; (den). halat örmeye mahsus demir alet.

heaves

(i)., (bayt). atlarda soluğan hastalığı.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL