NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i.), (f.) şapka; kardinalin şapkası; kardinallik rütbesi; (f.) şapka giydirmek. pass the hat parsa toplamak, iane istemek. talk through one's hat (k.dili) palavra atmak, bilmediği şeyden bahsetmek. throw one's hat into the ring yarışa girmek (politikada). top hat silindir şapka. under one's hat ABD, (k.dili) gizli, mahrem.
(i.) şapka şeridi.
(i.) şapka kutusu.
(i.), den., ambar ağzı, ambar kapağı, kaporta; bent kapağı; bölmeli kapının alt kısmı; üstü açık kapı.
(f.), (i.) ince çizgilerle süslemek, ince çizgiler halinde kakma yapmak; (i.) resim ve kakma işlerinde gölge hâsıl eden ince çizgi, tarama.
(f.) kuluçka makinasıyle civciv çıkarmak; yumurtadan çıkmak; (plan) yapmak, (kumpas) kurmak. hatch, hatching (i.) bir defada kuluçkadan çıkan civcivler. hatcher (i.) kuluçka tavuk; kuluçka makinası .
(i.), (f.) (ed, ing veya led, ling) keten veya kendir tarağı; (f.) keten taramak .
(i.) balık veya civciv üretmeye mahsus yuva.
(i.) ufak balta, el baltası. bury the hatchet barışmak .
(i.), (den.), ambar ağzı, lombar ağzı; buna benzer bodrum kapağı.
(f.), (i.) nefret etmek; bir kimseye düşman olmak; nefret duymak; (i.) nefret, kin, düşmanlık.
(s.) nefret edilen, kötü; nefretle dolu, kötü niyetli, hatefully (z.) nefretle. hatefulness (i.) kötü davranış; nefret .
(i.) şapka iğnesi .
(i.) şapka askısı .
(i.) kin, nefret, düşmanlık .
(i.), hat tree şapka asmaya mahsus ayaklı askı.
(i.) şapkacı.
Alışveriş Sepetiniz