NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i.) koridor, dehliz; hol; toplantı salonu, büyük salon; resmi veya umumi toplantılara mahsus bina; konak; okul veya üniversite binası .
(ünlem) Allaha şükür!
(bak.) halyard.
(i.) altın veya gümüşte ayar damgası; kalite işareti.
ünlem, (i.), (f.) dikkati çekme ünlemi; avda köpekleri saldırtma ünlemi; (i.) hayret ifade eden ses; (f.) bağırarak cesaret vermek veya canlandırmak.
ünlem, (ing.) Hayret! Hey !
(f.) takdis etmek, kutsamak.
(i.) 31 Ekim akşamı, çocukların türlü kıyafetlere girerek eğlenceler tertip ettikleri hortlak gecesi.
(f.) sanrılamak; sanrılatmak. hallucina'tion (i.), (psik.) sanrı vehim, kuruntu; akli denge bozukluğundan ileri gelen kuruntu. hallu'cinative, hallu'cinatory (s.) sanrı kabilinden, kuruntu getiren .
(i.), (tıb.) sanrıya kapılmaya sebep olan ilaç. hallucinogen'ic (s.), (i.) sanrıya kapılmaya sebep olan (esrar) .
(i.), (tıb.) sanrı getiren hastalık.
(çoğ. halluces) (i.), (anat.) ayak başparmağı.
(i.) koridor; hol.
Alışveriş Sepetiniz