NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i.) adet, alışkı, alışkanlık, itiyat, tabiat, huy; iptila, düşkünlük; zihni yapı, kafa; yaradılış, tıynet; elbise, kıyafet, kılık; din adamları ve binicilerin giydiği özel kıyafet; (biyol.) özel olarak büyüme veya yetişme. habitforming (s.) iptilâ hasıl eden, alışkanlık meydana getiren. drug habit esrar alışkanlığı.
(f.) giydirmek. habited in giymiş.
(s.) oturulabilir, ikamete elverişli habitabil'ity, hab'itableness (i.) oturulacak halde olma .
(i.) (bir yerde) ikamet eden kimse.
(i.) bir hayvan veya bitkinin yetiştiği yer; herhangi bir şeyin doğal yeri .
(i.) ikamet, oturma; mesken, ev.
(s.) alışılmış, mutat, itiyat edinilmiş; daimi. habitually (z.) alışıldığı şekilde, âdet üzere. habitualness (i.) alışkanlık, âdet, mutat oluş.
(f.) alıştırmak, alışkanlık haline getirmek, itiyat kespettirmek. habitua'tion (i.) itiyat, alışkanlık.
(i.) âdet, itiyat, alışkanlık.
(i.) müdavim, daimi ziyaretçi.
Alışveriş Sepetiniz