NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i.), (f.) (ted, ting) bağırsak veya mide; hazım sistemi; çalgı kirişi; dar geçit; (f.) bağırsaklarını dışarı dökmek; yağma etmek; (binanın) içini tamamen tahrip etmek (yangın).
(i.) bağırsaklar, hazım sistemi; argo cesaret, metanet; teşebbüs. gutsy (s.), argo cesur, gözüpek, atılgan; sakınmasız .
(i.) eczacılıkta bir damla .
(i.) gütaperka ağacından elde edilip tecrit maddesi olarak kullanılan beyaz öz, Sumatra zamkı.
(s.) damlaya benzer; benekli.
(i.), (f.) hendek, su yolu, oluk; (f.) hendek açmak, su yolu kazmak; oluk gibi akmak; eriyip akmak (mum).
(i.) sokak çocuğu, köprüaltı çocuğu, küçük külhanbeyi.
(f.) oburcasına yemek yemek, (colloq.) silip süpürmek.
(s.), (i.) gırtlağa ait; boğazdan telaffuz olunan; (i.) gırtlaktan veya ağzın arka kısmından çıkarılan ses; bu sesleri temsil eden harfler.
Alışveriş Sepetiniz