NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

grass ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: grass
Bulunan Sonuç: 5

grass

(i.), (f.) ot, çimen, çim, yeşillik; çayır, otlak; ot gibi herhangi bir bitki, argo haşiş; (f.) otlatmak, otlağa çıkarmak; otlamak; otla, kaplamak; (kumaşı ağartmak maksadıyle) otlar üzerine sermek; spor yere düşürmek. Bermuda grass domuz ayrığı, (bot.) Cynodon dactylon. black grass sıçankuyruğu, (bot.) Alopecurus agrestis corn panic grass, deccan grass tavşan otu, (bot.) Panicum colonum. couch grass ayrıkotuna benzer bir ot, (bot.) Poa palustris. meadow grass, rye grass karaçayır, (bot.) Lolium temulentum. scurvy grass kaşıkotu, (bot.) Cochlearia officinalis. grass snake üstü halkalı adi zehirsiz yılan. grass widow boşanmış veya kocasından ayrı yaşayan kadın; kocası yanında olmayan kadın. He doesn't let any grass grow under his feet. Ayağının altında ot bitmez. Boşuna vakit kaybetmez. Fırsatları kaçırmaz. grassiness (i.) otluk, yeşillik. grassy (s.) otlu, çimenli, yeşillikli .

grasshopper

(i.) çekirge; çekirge şeklinde balık yemi; A.B.D., argo bir çeşit küçük uçak, pırpır.

grassland

(i.) otlak .

grassplot

(i.) ufak çimenlik .

grassroots

(s.), (i.), A.B.D., (k.dili) halka yakın; esas; (i.) bilhassa taşra halkı veya seçmenleri.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL