NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

grand ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: grand
Bulunan Sonuç: 4

grand

(s.), (i.) büyük, azim, ulu; baş, başIıca; muhteşem, debdebeli, saltanatlı; heybetli, muazzam; fevkalade, enfes; (i.), (müz.) kuyruklu piyano; A.B.D., argo bin dolar. grandaunt (i.) büyük teyze veya hala. Grand Canal Venedik'te en büyük kanal. grand daughter (i.) kız torun. grand duke grandük, eski Rusya'da çarın oğlu. grandfather, grandpa (i.) büyükbaba, dede. grandfather clock sarkaçlı büyük dolap saati. grand jury (huk.) soruşturma heyeti. grandmother, grandma (i.) anneanne, babaanne, nine. grandnephew (i.) yeğen oğlu. grandniece (i.) yeğen kızı. grand opera opera. grandparent (i.) büyük baba veya anne. grand piano kuyruklu piyano. grandsire (i.) büyük baba. grand slam iskambil bir elde hepsini kazanma. grandson (i.) erkek torun. grand stand (i.) tribün. grand total umumi yekün. grand tour görgü ve bilgilerini artırmak için eski zamanlarda genç İngiliz asilzadelerinin Fransa ve italya'nın belli başlı şehirlelerine yaptıkları uzun seyahat, büyük gezi. granduncle (i.) büyük amca. grand vizier sadrazam. in grand style gösterişli, tantanalı, son modaya göre. grandly (z.) muhteşem bir şekilde; gösterişli olarak. grand ness (i.) ihtişam, azamet, büyüklük; gösteriş.

grandee

(i.) yüksek rütbeli adam, ekâbir, itibarlı kimse; İspanyol veya Portekiz asılzadesi .

grandeur

(i.) kibarlık, büyüklük, azamet; ihtişam, güzellik.

grandiose

(s.) heybetli, muhteşem, yüksek; göz alıcı; tantanalı, debdebeli, gösterişli.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL