NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

force ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: force
Bulunan Sonuç: 6

force

(i). güç, kuvvet, kudret; zor, cebir şiddet, baskı, tazyik; hüküm, tesir; (fiz). güç, kuvvet. force feed (mak). tazyikli yağlama, force majeure karşı konulmaz kuvvet, fors majör. force pump (mak). alavereli tulumba, baskılı tulumba. force of circumstamces durum gereği. air force hava kuvvetleri. by force of etkisiyle. by (main) force zorla, cebren. in force büyük kuvvetlerle, bütün kuvvetiyle; tedavülde, muteber, geçerli; yü rürlükte. Iand forces kara kuvvetleri. naval forces deniz kuvvetleri.

force

(f). zorlamak, icbar etmek, mecbur etmek; tazyik etmek, sıkıstırmak; zorla almak; ırzına geçmek; (bahç). suni usullerle turfanda meyva, sebze ve çiçek yetiştirmek. force a smile zorla gülümsemek. force ones hand acele karar vermeye zorlamak. force one's way zorla yol katetmek. force the door kapıyı zorlamak. force the game fazla sayı kazanmak için oyunu tehlikeye sokmak. force the pace sürati artırmak, işi veya gidişi hızlandırmak. forced draft ateşe tazyikle verilen hava; aşırı çalışmaya zorlama. forced labor zorla çalıştırma, angarya; angaryaya zorlanan işçiler. forced landing (hav). mecburi iniş. forced loan (tic). mecburi borçlanma. forced march (ask). zoraki yürüyüş'. forced sale mecburi satış. forcing pit (bahç). bitkileri çabuk yetiştirmek için ısı verici maddeleri havi çukur.

forcefeed

(f). zorla yedirmek.

forceful

(s). kuvvetli, şiddetli, güçlü; etkili, tesirli. forcefully (z). kuvvetle, şiddetle, zorla. forcefulness (i). kuvvet, şiddet, güç; etkili oluş.

forcemeat

(i). baharatlı kıyma.

forceps

(i)., (tıb). pens forseps.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL