NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

fix ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: fix
Bulunan Sonuç: 9

fix

(f). yerleştirmek, oturtmak; sabitleştirmek; kararlaştırmak; (A.B.D). düzene sokmak; (A.B.D)., (k).dili tamir etmek; (A.B.D). (yemek) hazırlamak; (k).dili rüşvet yoluyla sonucu garanti altına almak; spor şike yapmak; (A.B.D)., (k).dili yola getirmek; mikroskopik çalışma için hazırlamak; (kim). katılaştırmak; (foto). tespit banyosu yapmak; (k).dili (kedi, köpek) kısırlaştırmak. fix one's eyes on a thing bir şeye gözünü dikmek. fix on kararlaştırmak. fix up (k).dili tamir etmek; düzene sokmak, tertip etmek, hazırlamak; ihtiyacını karşılamak.

fixation

(i). marazi bağlılık, düşkünlük; tespit, katılaşma.

fixative

(s)., (i). değişme veya solmaktan alıkoyan; olduğu gibi koruyan; (i). bu işi gören ilâç.

fixed

(s). durağan, kımıldamaz, bağlı; sabit, solmaz (renk); (A.B.D)., (k).dili önceden ayarlanmış. well fixed argo paralı. fixed assets sabit değerler. fixed charges sabit masraflar. fixed focus (foto). sabit mihrak. fixed idea sabit fikir, idefiks. fixed liability uzun vadeli borç. fixed oil (kim). uçmaz yağ. fixed star durağan yıldız, sabite. fixedly (z). gözlerini dikerek, sabit bakışlarla. fixedness (i). sabit oluş, hareketsizlik.

fixer

(i). tamirci; rüşvet yediren kimse; slang piston, torpil; (foto). fiksatif, sabitleştirici ilâç.

fixgig

(i). hoppa kız; yaş baruttan yapılmış fişek, vızlayan fişek; sesli oyuncak, kaynana zırıltısı; zıpkın.

fixings

(i)., (k).dili tertibat, teçhizat; garnitür.

fixity

(i). sabit oluş, karar, sebat.

fixture

(i). sabit şey. fixtures (i). sabit eşya; (huk). müştemilât, demirbaş. Iight fixtures elektrik teçhizatı.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL