NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(f). başaramamak, becerememek, muvaffak olamamak, çıkmamak, bitmek, kifayet etmemek; kuvveti kesilmek, zayıflamak; iflâs etmek; kalmak (sınavda), geçememek; boşa çıkarmak, bırakmak, ümidini kırmak; ihmal etmek, yapmamak; sınıfta bırakmak, geçirmemek. failsafe (s). arızalara karşı otomatik tertibatı olan (mekanizma). Don't fail toact Mutlaka yap Yapmamazlık etme. He failed to come. Gelmedi. Words fail me Söyleyecek söz bulamıyorum. Ne desem bilmem ki ! without fail elbette, mutlaka.
(i).,(s). kusur, zaaf, ayıp; (s). zail olan, eksilen.
edat olmadığı takdirde. failing that aksi takdirde.
(i). kendinden çizgileri olan yumuşak ipekli kumaş.
(i). başarısızlık, muvaffakiyetsizlik, beceremeyiş; ihmal, yapmayış; bitme,tukenme, kaybolma; zail olma, zayıflama, inkıraz; iflâs; başarı kazanamayan kimse veya şey.
Alışveriş Sepetiniz