NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(s)., (z). ödenmesi gerekli olan, vadesi dolmuş vakti gelmiş, yerine getirilmesi gereken; uygun, münasip, lâyık; yeterli; -den dolayı, sebebiyle; gelmesi icap eden; (z). tam, doğru. due care gerekli olan itina. due course of time zamanı gelince, vakti saati gelince. due east tam doğuya doğru . He is due in at noon Öğleyin varacak. Öğleyin gelmesi lâzım. due process (huk.) bir davanın yürürlükte olan kanun ve kurallar gereğince ele alınması.
(i). bir kimsenin hakkı; alacak, matlup. give a person his due bir kimseye hakkını vermek; iyi tarafını görmek .
(i)., (f). (led, ling) duello; (f). düello etmek duel(l)er, duel(l)ist (i). düello edenlerden biri.
(i). ispanya ve Portekiz'de genç bir kıza refakat eden yaşlı kadın; mürebbiye, dadı .
(i). aidat, üyelik aidatı .
(i)., (müz.) : duet ,duetto.
Alışveriş Sepetiniz