NE ARAMIŞTINIZ?
Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.
(i). rüzgâr veya akıntının etkisiyle sürüklenme, çekilme; rüzgârın yığdığı kar; amaç, hedef, eğilim, temayül; sürüklenme, gayesiz olarak dolaşma; (jeol). birikinti, moren; (den). geminin akıntı veya rüzgâr ile sürüklenmesi, sürükleniş uzaklığı; (hav). rotadan ayrılma; (mad). kanal, geçit. drift anchor (den). açık deniz çapası. drift ice yüzer buz, aysberk. drift mining tüneller açmak suretiyle altın madeni arama. driftwood (i). nehir veya denizin sürüklediği veya karaya attığı odun ve kereste parçaları.
(f). sürüklenmek, akıntıya kapılmak; yığılmak, toplanmak birikmek; tıkanmak; sürüklemek; yığmak, biriktirmek; gayesizce dolaşmak, olayların akışında sürüklenmek. driftage (i). sürüklenme, sürükleyiş; sürüklenen veya sürüklenmiş şey. drifter (i). başıboş gezen kimse, serseri. The road has drifted badly. Yol karla tıkanmış.
Alışveriş Sepetiniz