NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

down ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: down
Bulunan Sonuç: 28

down

(i). ince kuş tüyü, yonda; ince tüy, ayva tüyü, hav.

down

(f). aşağı indirmek, alaşağı etmek, yere yıkmak, devirmek, düşürmek; (k.dili). yenmek (sporda); bir yudumda içmek, slang mideye indirmek.

down

(z). aşağı, aşağıya; güneye doğru; tiyatro sahneye doğru, ileride. down and out hayatta yenilgiye uğramış, bezgin, bitkin. down at the heels perişan bir halde. down at the mouth, down in the dumps üzüntülü, hayal kırıklığına uğramış, meyus, cesareti kırılmış. down on his luck talihsiz; hayal kırıklığına uğramış, ümitsiz. Down with I Kahrolsun. I The house burned down Ev yanıp yerle bir oldu. The pressure is down Basınç azaldı. The wind is down Rüzgâr hafifledi. fall down düşmek. get down to work ciddi olarak işe başlamak. He is down with fever Ateşten yatağa düşmüş. knock down vurup devirmek, yere yıkmak; tenzilâtlı fiyatla satış yapmak, ucuza vermek. track down araştırıp bulmak. shout down bağırarak susturmak. shut down kapatmak (fabrika, iş yeri). wster down hafifletmek, su katmak. turn down reddetmek; (radyoyu) kısmak. shoot down ateş açıp düşürmek. get down to cases sadede gelmek. pay down peşin vermek. put the helm down gemiyi rüzgâr yönüne çevirmek. The sun is going down Güneş batıyor. write down yazmak, kâğıda dökmek.

down

(s). aşağıya yönelen; (k.dili). üzgün, argın. be down on kızgın olmak, karşı olmak, garez bağlamak.

down

(i). iniş; talihin ters dönmesi. ups and downs hayattaki iniş çıkışlar, iyi ve kötü günler.

down east

(A.B.D). New England; Maine eyaleti.

down under

(k.dili). Avustralya, Yeni Zelanda.

downbeat

(i)., (s)., (müz). öIçünün birinci vuruşu; (s). kötümser, bedbin.

downcast

(s)., (i). aşağıya yönelmiş; üzgün, kederli; (i). aşağıya yönelme; maden ocağına hava veren boru.

downers

(i)., (çoğ)., (argo). müsekkin, yatıştırıcı maddeler.

downfall

(i). düşüş, yıkılış, sükut, gerileme, çökme, inkıraz; yağmur boşanması. downfallen (s). düşmüş, yıkılmış.

downhearted

(s). meyus, kederli, morali bozuk, maneviyatı kırılmış, mahzun.

downhill

(z)., (s). yokuş aşağı, aşağıya; (s). inişli, meyilli. go downhill düşüş göstermek, bozulmak (başarı, sıhhat).

downingstreet

İngiliz Başvekili 'nin ikamet ettiği sokak; (k.dili). ingiliz hükümeti. down payment taksitle alışverişte peşin ödenen para.

downpour

(i). şiddetli yağmur, sağanak.

downright

(s)., (z). tamam; kesin, kati; çok; (z). tamamen, büsbütün; doğrudan doğruya, açıkça, dobra dobra, sözunu esirgemeden.

downs

(i). Güney ingiltere'de yüksek meralar.

downspout

(i). yağmur suyunu çatıdan yere akıtan oluk.

downstage

(i). sahnenin onu.

downstairs

(z)., (s)., (i). aşağı kata, aşağı katta, aşağıya, aşağıda; (s). aşağıda olan; (i). aşağı kat.

downstream

(z). akıntı yonünde.

downthrow

(i). yıkma, devirme, yıkılma, devrilme.

downtoearth

(s). makul, gerçekçi; uygulanabilir, gerçekleştirilebilir.

downtown

(i)., (z)., (s). şehrin merkezi, çarşının bulunduğu taraf; (z). çarşı istikametinde, çarşı tarafında; (s). şehrin merkezinde

downtrod

(den)., (s). ayaklar altında çiğnenmiş; mazlum, haksızlığa uğramış, mağdur.

downward,downwards

(z)., (s). aşağı doğru; (s). geçmişe ait, maziden intikal eden, kendinden önce gelenlerle ilgili.

downwind

(z)., (s). rüzgâr yönu ne, rüzgârla birlikte; (s). rüzgâr yönünde olan.

downy

s ince tuylu, havlı; tuy gibi yumuşak

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL