NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

dog ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: dog
Bulunan Sonuç: 31

dog

(i). köpek, it; kurt, tilki ve çakal gibi hayvan; bu hayvanların erkeği; k.dili herif, adam; (argo). değersiz ve kötü olan herhangi bir şey; kütükleri tutmak veya kaldırmak için kullanılan demir alet; (argo). çirkin ve sıkıcı kadın; mandal; den palamar gözü; ocagm demir ayağı dogs (i)., (argo). ayaklar. dog collar köpek tasması; dik ve yüksek yaka. dog days yazın en rutubetli ve sıcak sayılı günleri, eyyamı bahur. dog in the manger kendisine yaramayan şeylerin başkaları tarafından alınmasına engel olan bencil kimse. dog Latin uydurma ve hatalı Latince. dog license köpeğin tasma numarası veya kayıt vesikası. dog rose köpek gülü, yabani gül, (bot). Rosa canina dog's life k.dili tasalı hayat. Dog Star Büyük Köpek burcunda en parlak yıldız, Sirius. dog tag köpeğe takılan madeni kimlik; (A.B.D.)., k.dili askerlerin boyunlarına taktıkları madeni kimlik belgesi. dog tired, dog weary çok yorgun, bitkin. dogs of war harbin kan dökücü ve yıkıcı tarafları. a dead dog köpek leşi; değersiz kimse veya şey. creeping dog's tooth grass büyük ayrık otu, domuz ayrığı, (bot). Cynodon dactylon die like a dog gebermek, sefil bir şekilde ölmek (dog). eatdog (s). çıkar gözeten. Every dog has his day bak. day go to the dogs mahvol mak, bozulmak, kötü yola düşmek. hot dog sosis Iet sleeping dogs lie işi kurcalamamak, işi oluruna bırakmak. put on the dog (A.B.D.)., k.dili çalım satmak, poz takınmak. rain cats and dogs sel gibi yağmur yağ mak, gökler boşanmak. sea dog fok; gemici throw to the dogs itin önüne atmak, ziyan etmek, israf etmek.

dog

(f). (ged, ging) peşini bırakmamak, takip etmek (özellikle kötü bir niyetle); tazı gibi av peşinden gitmek; kütükleri aletle tutup kaldırmak. dog one's steps birinin peşini bırakmamak, takip etmek.

dog-ear

(f)., (i). kitap sayfası köşesini kıvırmak; (i). kıvrık sayfa köşesi.

dogape

(i). insana benzer kuyruksuz maymun.

dogbane

(i). itboğan, (bot). Apocynum erectum; buna benzer birkaç ot.

dogberry

(i). bir tür kızılcık.

dogcart

(i). çift oturacak yeri olan tek atlı ufak araba; köpeklerin koşulduğu hafif araba.

dogcatcher

(i)., (A.B.D.). başıboş köpekleri toplayan kimse.

doge

(i)., eski Venedik ve Cenova Dükası.

dogface

(i)., (A.B.D.), (argo). er.

dogfennel

(i). it papatyası, fena kokulu papatya, (bot). Athemus cotula.

dogfight

(i). köpek kavgası; savaş uçakları arasındaki çatışma.

dogfish

(i). birkaç çeşit köpekbalığı, (zool). Mustelus.

dogged

(s). inatçı, bildiğinden şaşmaz, sebatkâr, doggedly (z). sebatla. doggedness (i). sebat, inat, bildiğinden şaşmazlık.

dogger

(i). Kuzey Denizinde kullanılan ,çift direkli bir çeşit balıkçı gemisi.

doggerel

(i). edebi değeri olmayan komik şiir.

doggish

(s). köpek gibi; ters, aksi, huysuz; (A.B.D.)., k.dili gösterişli, fiyakalı.

doggone

ünlem, (A.B.D.)., k.dili Hay Allah !

doggy,doggie

(i). küçük köpek, süs köpeği.

doghouse

(i). köpek kulübesi. in the doghouse (A.B.D.)., k.dili gözden düşmüş.

dogie

(i)., (A.B.D.). annesiz buzağı.

dogma

(i). dogma, inak, doktrin, akide, dini inanç, kaide; kesin söz veya fikir.

dogmatic

(s). dogmatik, kesin, iman ve itikada ait, kesin kurallarla ilgili; kestirip atan, tartışma kabul etmeyen; kesin. dogmatics (i). dini dogmaların sistematik olarak incelenmesi. dogmatically (z). kesinlikle, katiyetle, tartışma kabul etmez surette.

dogmatism

(i). dogmatizm, inakçıIık, fikir beyan etmede kesinlik. dogmatist (i). dogmatik kimse, kesin fikir beyan eden kimse.

dogmatize

(f). kesin olarak fikrini söylemek veya yazmak; kestirip atmak, tartışmaya meydan vermemek.

dogooder

(i)., (k.dili). iyi niyetli fakat başarısız toplumsal reformcu.

dogtired

(s)., (k.dili). çok yorgun, bitkin.

dogtooth

(i). köpekdişi; (mim). yaprak şeklinde bir çeşit süs. dogtooth violet zambakgillerden Alp lalesi, (bot). Erythronium denscanis.

dogtrot

(i). yavaş koşma.

dogwatch

(i)., den öksüz vardiya, gemide kısa akşam nöbeti.

dogwood

(i). kızılcığa benzer bir ağaç, (bot). Cornus.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL