dish ne demek Türkçe anlamı

(i). tabak, çanak; yemek; (k).dili bir kimsenin rahatlıkla yaptığı şey; argo güzel kız. dishcloth (i). tabak bezi. dishful (i). bir tabak dolusu. dishpan (i). bulaşık tası. dishwasher (i). bulaşıkçı; bulaşık yıkama makinesi. dish water (i). bulaşık suyu. dull as dishwater can sıkıcı, kasvetli. side dish salata gibi asıl yemek dışındaki yiyecek.

(f)., up ile tabağa koymak; ortasını çukurlatmak, oymak; sunmak için hazırlamak; out ile, argo sıkı. cezalandırmak. dished (s). içe çökük veya dışa dönük (tekerlek), argo yıpranmış.

(i). ev elbisesi; yarı giyinmiş olma.

(i). ahenksizlik, uyumsuzluk, düzensizlik.

(f). cesaretini kırmak, ümidini kırmak; hevesini kırmak.

(f). (ed veya Ied ing veya ling) darmadağınık etmek (saç, giyim), karmakarışık etmek. disheveled (s). karmakarışık, darmadağınık, perişan.

(s). namussuz, şerefsiz, haysiyetsiz, sahtekâr, aldatıcı. dishonestly (z) namussuzca, şerefsizce.

(i). namussuzluk, şerefsizlik, sahtekârlık.

(ing). our (i)., (f). ayıp, rezalet, namussuzluk, utanç leke, şerefsizlik; (huk). ödemeyiş; (f). şerefine halel getirmek; namusuna leke sürmek; ırzına tecavüz etmek; (huk). tediyeyi reddetmek. dishonorable (s). namussuz, haysiyetsiz, şerefsiz. dishonorably (z). namussuzca, alçakça.