NE ARAMIŞTINIZ?

Limasollu Naci İngilizce Eğitim Setleri ve Online İngilizce Kursu Bir Arada

dig ne demek Türkçe anlamı

Türkçe İngilizce sözlükte arama yapmak için ise tıklayabilirsiniz.


A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W Y Z
Aranan Kelime: dig
Bulunan Sonuç: 21

dig

(f). (dug, digging) kazmak, toprağı bellemek: kazı yapmak, hafriyat yapmak; dürtmek; (k).dili üzerinde düşünmek, kafa yormak: (A.B.D). argo anlamak, beğenmek; (mak). derin kesmek. dig in (ask). siper kazıp mevzi almak; kalmak niyetiyle yerleşmek. dig into çok çalışmak. dig out kazıp çıkarmak: ayrıntılarıyla incelemek. dig up kazıp çıkarmak: kazıp belleyerek toprağı havalandırmak.

dig

(i). hafriyat, kazı; (k).dili iğneli söz, kinaye, dokunaklı söz. digs (i)., (çoğ)., (ing)., (k).dili pansiyon. take a dig at somebody yapmacık bir nezaketle başkasının kusurunu yüzüne vurmak.

digamma

(i). en eski Yunan alfabesinde altıncı ve ibranice'de vav harfinin eşiti olan harf.

digamy

(i). ikinci defa evlenme.

digastric

(s)., (anat). iki karınlı. digastric muscle (anat). dar bir veterle iki kısma ayrılmış olan adale, iki karınlı kas.

digest

(i). özet, hulâsa, fezleke, icmal: (huk). kazai içtihatlardan çıkarılan kuralların toplamı.

digest

(f). sindirmek, hazmetmek: tasnif etmek, düzenlemek, tertip etmek: kavramak, idrak etmek, üzerinde düşünmek; (kim). ısı ile yumuşatmak. digestible (s). hazmedilebilir, hazmi mümkün, hafif. digest ibility (i). hazım imkânı.

digester

(i). hazmettirici şey, sindirici şey; sıkı kapanan bir çeşit kimya kazanı.

digestion

(i). hazım, hazım gücü, sindirim; kavrama, idrak etme; ısı ile yumuşatma.

digestive

(s)., (i). hazma ait, hazmettirici, midevi; (i). sindirimi kolaylaştıran ilâç. digestive system (fizyol). sindirim sistemi.

digger

(i). toprak kazan kimse; toprak kazma aracı, hafriyat makinası, greyder.

diggings

(i). kazı yapılan yer; bu kazıdan çıkarılan şey; (ing)., (k).dili pansiyon.

digit

(i). parmak; parmak genişliği (20 milimetre); sıfırdan dokuza kadar tam sayıların her biri.

digital

(s). parmağa ait, parmak gibi; on esaslı numara sistemine ait. digital computer çift rakamla kullanılan sayıcı hesap makinası.

digitalis

(i). yüksükotu, (bot). Digitalis purpurea; (ecza). yüksükotunun kalp kuvvetlendirici olarak kullanılan yaprağı.

diglot

(s)., (i). iki dilde, iki dilli: (i). iki dilde yazılmış yazı veya kitap.

dignify

(f). paye vermek, itibar etmek, şeref vermek, değer vermek. dignified (s). vakur, asil, ağırbaşlı.

dignitary

(i). rütbe veya mevki sahibi kimse, büyük adam, ileri gelen kimse.

dignity

(i). kıymet, değer, kadir, itibar, şeref; paye, derece; vakar, asalet; mevki sahibi, ileri gelen kimse.

digraph

(i). tek sesi temsil eden iki harf (head kelimesindeki ea gibi).

digress

(f). dışına çıkmak, konudan ayrılmak. digression (i). konu dışı söz, arasöz. digressive (s). konu dışı, mevzu harici.

Alışveriş Sepetiniz

Sepetiniz henüz boş

Taksit seçeneklerini ödeme sayfamızda görebilirsiniz.

ALIŞVERİŞE DEVAM ET

HESABINIZA GİRİŞ YAPIN

Parolanızı mı unuttunuz?
ÜYE DEĞİLSENÜYE OL